Aşıklar şehri Prag sokaklarını beraber arşınladık! 2 günde neler yaptık, nereleri gezdik hepsini detaylıca anlatıyoruz. O zaman gelsin Prag gezi rehberi!
Prag Gezi Rehberi
Prag gezi rehberi yazımızda Prag’a ulaşım, Prag’da konaklama, Prag’da gezilecek yerler ve Prag’da yeme içmeyi detaylıca anlattık. İşte Prag gezi rehberi!
Prag’a ulaşım
Türkiye’den Prag
Prag havaalanına özellikle Pegasus havayollarının çok uyguna biletleri olabiliyor. Sıkı takip etmek lazım. Avrupa’yı gezmek istiyorsanız Prag süper bir başlangıç noktası! Çünkü çok uygun fiyatlara farklı Avrupa şehirlerine geçmek mümkün.
Almanya’dan Prag
Dresden’den otobüsle ya da trenle Prag’a gelmek baya uyguna geliyor. Bu noktada bütün ulaşım seçeneklerini kıyaslayabilmek adına Omio sitesini kullanabilirsiniz. Biz şimdiye kadar birçok kez kullandık, tavsiye ederiz. Ama isterseniz araba kiralayıp da yaklaşık 4 saatte Münih’ten Prag’a ulaşmak mümkün. Çok kişi gelecekseniz bu seçenek daha uyguna gelebilir.
Prag’a ne zaman gitmeli?
Bizce yaz aylarını tercih etmekte fayda var. Çünkü kışın gerçekten aşırı soğuk olabiliyor ve soğukla aranız yoksa çok zorlayabiliyor.
Prag gezi rehberi – konaklama
Prag sefilliğimizin hikayesi
Normalde hiç yapmayız ama Prag’a gelmeden önce hostel araştırma imkânımız hiç olmadı. İkimiz de inanılmaz yoğun bir hafta geçirdik ve oteli Tourist Info’dan buluruz ya diye yola çıktık. Kendimize neden bu kadar güvendik inanın biz de bilmiyoruz. Hani illaki kalacak yer bulur Tourist Info ama bir de uygun olanı bulur mu acaba diye kafamızda çılgın sorularla attık kendimizi yola.
Bu arada ikimiz de farklı şehirlerden gelip (Hamburg ve Karlsruhe) Prag’da buluşmayı planladık. Yani hedef kutsaldı. Öğrenci olduğumuz için paramız zaten azdı, olanı da komple ulaşıma yatırmak istemedik. Haliyle en uyguna ne bilet bulursak ikimiz de onları aldık. E durum böyle olunca biletlerimiz garip saatlerde oldu. Birimiz gece yarısı diğerimiz sabah varıyorduk.
Erken varan (Şahin) Prag tren garında bekleyecek sonra da beraber tren garındaki Tourist Info’dan hostel bulup oraya geçecektik. Tabi o sırada Prag’daki tren garının sabaha karşı kapandığını bilmiyorduk. Şahin bu acı gerçekle yüzleştiğinde artık çok geçti. Yaz olmasına rağmen buz gibi havada dışarıda birkaç saat beklemek zorunda kaldı. Bu sırada Didem de bir sürü aktarma yaparak gelmeye çalıştı. Aktarmalarında küçük şehirlerdeki tren garları genelde gece yarısı kapalı olduğundan asansörlere sığındı. Asansörde aşağı yukarı basarak en azından rüzgardan korunaklı bir alanda trenlerini bekledi. 😂🙈
Dememiz o ki siz siz olun yaz bile olsa yanınıza kalın bir şey almadan Prag’a gelmeyin!
He bir de bizim gibi ne olacak Prag tren garında sabaha karşı birkaç saat takılırım ya da aktardığım yerlerde tren garları açık olur diye yanılgıya düşmeyin! Kapanıyor, dışarda kalıyorsunuz ve dışarısı buzzz! 😀
Pension 15
Neyse konumuza dönelim. Buluştuğumuzda Prag tren garındaki Tourist Info bize inanılmaz tatlı bir pansiyon buldu. O kadar şanslıyız ki! Eğer bir daha gidersek yine orada kalırız diyebileceğimiz kadar temiz ve uygun fiyatlı. Üstelik hemen merkezde ve kahvaltı da dahil. E daha ne olsun! Pansiyonun adi Pension 15, adresi ise Vlkova 15, Prague, 13000, Czech Republic. Kesinlikle tavsiye ederiz! Linkini bıraktık.
Prag’da gezilecek yerler
Prag yürüyerek çok kolay gezilebilecek bir şehir. Durum böyle olunca biz de 2 günlük gezimiz için bol yürüyüşlü bir rota oluşturduk. İşte bütün detaylarıyla yürüyüş rotamız!
Birinci Gün
Dancing House
Modern mimari ürünü olan bu bina gezi listemizin en başında yer aldı! Bu bina şu an otel olarak kullanılıyor ve ilginç de bir hikayesi var. Çekya tarihinde kansız bir devrim olarak bilinen ve komünist rejimin değişimini sağlayan “Kadife Devrimi”’nden esinlenerek yapılmış bu bina. Aynı toplumlar gibi statik ve dinamik bir yapıya sahip olması amaçlanmış. İsmi de adeta dans eder gibi görünmesinden kaynaklanıyor. Cam taraf kadın dansçıyı sembolize ederken, beton taraf ise erkek dansçıyı simgeliyor.
Ayrıca binada 360 derece Prag manzarası olan bir restoran ve teras da var. Keyif yapmak isteyenlere duyrulur! Ama tabi öğrenci halimizle biz dışarıdan bakmakla yetindik.
Jiráskův Bridge
Jiráskův köprüsünden karşıya geçtikten sonra Janáčkovo caddesi üzerinde yürüyünce karşınıza sarı penguenler çıkıyor.
Yellow Penguins
Kampa parkındaki bu penguenler eğlenceli görünse de aslında derin bir anlamları var! İklim değişikliğine ve plastik kullanımına dikkat çekmek amacıyla yapmışlar.
Lennon Wall
Biraz ilerleyince grafitilerle dolu 1960’lardan bu yana şarkılara ve rejim karşıtı mesajlara yuva olan Lennon duvarını görüyorsunuz.
St. Nicholas Church ve Column of the Holy Trinity
Mostecká sokağı üzerinde ilerlerken karşınıza St. Nicholas kilisesi ve Holy Trinity statüsü çıkıyor. Biraz bu meydanda zaman geçirdikten sonra biz yolumuza devam ettik. Nitekim hedefimiz Prag kalesine ulaşmaktı.
Nerudova Street
Nerudova sokağından Prag kalesine doğru çıkmaya başladık. Bu sokak rengarenk evlerle dolu dar ve şirin bir sokak. Biz çok etkilendik! Sokakta keyifli zaman geçirebileceğiniz restoranlar da var. Ama biz Ke Hradu sokağından yukarı doğru tırmanmaya devam ettik.
Hradcany Square
Prag kalesine doğru tırmanırken karşınıza çıkan bu meydan şehri izlemek için şahane bir yer! Biz gün batımına denk geldik ve inanılmaz güzel bir manzaraydı!
Prague Castle & Paradise Garten & Hartic Garden
Prag kalesini çok büyük bir alan üzerine inşa etmişler. İçerisinde kendi kilisesi, sarayları ve bahçeleri mevcut. Biz sadece ücretsiz gezebildiğimiz bahçelerini ve kilisesini gezdik. O kadar güzeldi ki… Tekrar tekrar ne kadar söylesek az, kesinlikle gün batımında gelmelisiniz!
St. Vitus Cathedral
Prag kalesi içerisinde gizemli bir avludan ulaştığınız bu katedral şahane bir gotik mimari örneği. Sizi bilmiyoruz ama bu tarz mimariler bizim hep ilgimizi çekmiştir.
Lesser Town Bridge Tower
Prag kalesinin bahçe girişi tarafındaki merdivenlerden tekrar merkeze doğru yürümek mümkün. Bu yolu takip ederek Malá Strana’yı Charles köprüsüne bağlayan Lesser Town Bridge Tower’ı görebilirsiniz.
Charles Bridge
Charles Bridge Prag’ın en meşhur turistik yeri. Bizce günü noktalamak için buradan daha güzel bir seçenek olamazdı.
Bu köprü geçmişte birçok kez su baskınlarıyla zarar görmüş ama neyseki restorasyonlarla hala tarihe meydan okuyor.
Burası her gün birçok turistin akınına uğruyor ve adım başı sokak sanatçıları bulunuyor. Hızlıca karikatürünüzü çizenler mi dersiniz, müzik yapanlar mı dersiniz her çeşit sokak sanatçısı var. E hal böyle olunca da hep cıvıl cıvıl.
Ayrıca köprünün üzerinde birçok heykel var. Bunlardan en ilgi çekeni Statue of St. John of Nepomuk. Bu heykeli John of Nepomuk‘un anısına yapmışlar. John of Nepomuk bir din adamı ve kraliçenin çıkardığı günahları söylemesi için ölümüne işkence görmüş. İlginçtir ki bu heykele dokunmanın şans getirdiğine inanılıyor. Bizce aslında çok da şanslı biri değilmiş, nasıl böyle bir inanç oluşmuş bi anlam veremedik. 🙈
Biz köprüde biraz vakit geçirip, sonrasında da köprüyü uzaktan seyredebileceğimiz bir noktaya gelmeyi tercih ettik. Böylece aklımızı alan bu güzelliği uzaktan sakince izleme fırsatımız oldu. Bizce bu köprüde gün doğumu çok keyifli olurmuş! Az insan, muhteşem Vltava manzarası! Kim bilir belki bir gün tekrar yolumuz düşer.
İkinci Gün
Çok fazla zamanımız olmadığından 2. günümüz şehir merkezinde gezinerek ve geleneksel lezzetleri deneyerek geçti.
Powder Tower
Eski şehir meydanına doğru yürürken Powder Tower’ı görmek mümkün. Bu kulenin yapılma amacı korumanın aksine şehrin girişini çekici hale getirmekmiş. Sonradan burada barut (gunpowder) depolamaya karar vermişler ve adı da buradan gelmiş.
Old Town Square
Powder Tower’dan sonra Celetná sokağı boyunca yürüdüğünüzde karşınıza eski şehir meydanı çıkıyor. Bu meydan geçmişten bugüne birçok etkinliğe tanık olmuş. Müzisyenlerin, performans sanatçılarının vazgeçilmez noktası haline gelmiş. Ayrıca meydanda birçok tarihi yapı görmek de mümkün. Bunların arasında meşhur gotik mimariye sahip bir kilise ve astronomik saat de var.
Prague Astronomical Clock
Bu saat dünyadaki en eski üçüncü astronomik saatmiş, ayrıca en eski hala çalışan astronomik saatmiş! Saat tam 12:00 de ses çıkarıp figürleri hareket ediyor. Ama o anda alanda gerçekten bir sürü turist oluyor, biz o yüzden çabucak uzaklaştık.
Franz Kafka Museum
20. yüzyıla damgasını vuran yazar Franz Kafka hakkında bu müzeden detaylı bilgi edinebilirsiniz. Giriş ücreti yetişkinler için 8€, öğrenciler içinse 6€. Biletleri online almak da mümkün. Franz Kafka müzesi linkini buraya bıraktık. Bizim maalesef zamanımız kalmadığı için gidemedik.
Prag’da yeme içme
Zamanımız kısıtlı olduğu için denediğimiz şeyler de sınırlı oldu tabi.
Trdelník
Prag’da olmazsa olmaz denemeniz gereken bir lezzet: Trdelník! Biz Nutella ile olan versiyonunu denedik ama isterseniz sade de yiyebilirsiniz. Tatlı şeyleri çok sevsek de tadı pek bize hitap etmedi. Ama belki de tam sizliktir ☺️ Üstelik fiyatı da çok pahalı değil, o yüzden bizce mutlaka deneyip kendiniz karar verin. Denediğimiz yer hemen meydana bakan bir kafe. Adresini buraya bıraktık.
Železná 548, 110 00 Staré Město, Czechia
Restaurace Sovovy Mlýny – Museum Kampa
Yemek için de bu restoranı tercih etmiştik. Yukarıda bahsettiğimiz sarı penguenlerin olduğu yerde ve çok güzel bir Vltava manzarası izleyerek yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Yemek için tercihimiz biftek oldu, fiyatı da ortalamaydı diyebiliriz.
Böylece Prag gezi rehberimizin sonuna geldik!
Belki farklı gezi rehberlerimize de göz atmak istersin 🙂
Ayrıca İsviçre Kamp Rehberi ve İsviçre Kamp Yerleri, Gent gezi rehberi, Levanto gezi rehberi ve Münih yeme içme rehberi yazılarımız da ilginizi çekebilir.
