Bugün size Erasmus Staj Hareketliliği konusunu anlatmaya devam edeceğim. En son pasaporta başvuracaktım, pasaport çıkacaktı diye dertlerim vardı. O yazımdan bu yana yaklaşık 3 ay oldu ve bu 3 ay içerisinde her şey o kadar yolunda gitti ki. Bu yazımda bu üç aylık süreci ve bu süreçteki değişimi anlatacağım.
İlk olarak pasaport başvurum. Bunun için yapmam gereken okuldan aldığım harçsız pasaport belgesinin onaylanması için il vergi idaresine gitmem gerekiyordu. Ankaradakiler için il vergi idaresi ulus’ta Sümerbank’ın bulunduğu arka sokakta. Buraya gittiğim gün otobüsten iner inmez yağmura yakalanmamla beraber günün benim için zor geçeceğini düşünürken hemen İl Vergi İdaresine bu kolayca ulaştım ve orada Nüfus Cüzdanı fotokopisi ve Harçsız Pasaport Belgesinin fotokopisine gerek varmış fakat bu hiçbir yerde söylenmemişti ama buradaki görevliler o kadar iyi niyetli ki alt kattaki fotokopi odasında ücretsiz olarak fotokopileri hazırladılar. Tekrar üst kata çıktığımda soldaki ilk odada belgeyi kayıt ettirip karşıdaki odada da müdüre belgeyi onaylatarak 5 dakikada buradaki işimizi tamamlıyoruz.
Pasaport randevusuna gitmeden bir gün önce Akbank’a uğrayarak defter ücretini yatırarak bir gün sonraki pasaport randevusuna tamamen hazırdım. Sabah kalkıp 9buçukta İlçe Emniyet Karakoluna giderek beklemeye başladım. Benden önceki başvurunun tamamlanmasından sonra 9.45te memur benimle ilgilenmeye başladı ve Emniyetten çıkarken saat 10u 5 geçiyordu. Ve pasaportum çarşamba günü saat 10’da elimdeydi. Gerçekten bu kadar hızlı olmasıyla bir takdiri hak etti doğrusu pasaport sistemi.
Gelelim süreçteki diğer gelişmelere. Bu süreçte Training Agreement belgesini doldurduk bölümdeki Erasmus Koordinatörümle Daimler’in bana gönderdiği örneğe uygun olarak. Daha sonra bunu onaylatarak AB Ofisine götürdüm ve bu belge işi de bitmişti.
Bir yandan da ev arayışım sürüyordu ve sürekli birileriyle iletişime geçiyordum ev bulabilmek için. Ama fabrikanın şehrinde ev bulma imkanım yoktu çok küçüktü orası ve yakındaki Karlsruhe’den arıyordum evi ama orası da büyük değildi ve çok fazla öğrenci vardı ve ev yoktu. Artık yavaş yavaş yoruluyordum ev arama sürecinden, sürekli mail atıp gelen olumsuz cevapları okumaktan. Daha sonra bir arkadaşıma söyledim ev aradığımı tanıdığı olup olmadığını sordum. Gel zaman git zaman bir akşam yine konuştuk arkadaşımla ve bir arkadaşından haber geldiğini evin bulunmak üzere olduğuyla ilgili konuştuk. Bundan sonraki zamanda oradaki arkadaşımın tanıdığı üzerinden ev sahibiyle görüştüm, odanın resimlerini ve kira sözleşmesini de aynı şekilde mail üzerinden aldım. Artık ev bulunmuştu, hem de beklediğimden çok daha ucuza, ben 500 euroya kadar ayırmayı düşünürken odayı yarısına hallettim.
Bundan sonra ise vize başvurusuna gelmişti sıra. Ama toplanılması gereken bir sürü belge, alınması gereken bir randevu ve daha da kötüsü aksilik bekliyordu beni bu süreçte.
Yaptığın iyilik dönüp dolaşır seni bulur.
Umarım Erasmus Staj Hareketliliği yazımın üçüncü bölümünü keyifle okumuşsunuzdur. Sorularınızı contact kısmından ya da bu postun altına yazarak sorabilirsiniz.
Erasmus Staj Hareketliliği ile ilgili devam yazıma buradan ulaşabilirsiniz.